büyük ingilizce tercümesi | büyük ingilizce sözlük anlamı | online tercüme





üniversite kursu ankara

big

  • İngilizce





büyük

  • Türkçe

Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı. - sıfat

Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)

Niceliği çok olan

Üstün niteliği olan

Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş

Önemli

Büyük abdest. - isim

Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse. - isim


Örnek Cümle

Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz.

Yusuf Ziya Ortaç

Büyük bir cevap sıkıntısı geçirdikten sonra itiraf etti.

Peyami Safa

Benim büyük kalabalıklara karşı ürkekliğim vardır.

Reşat Nuri Güntekin

Molière büyük adammış, yeryüzüne gelmiş kişilerin en büyüklerinden biri.

Nurullah Ataç

Büyüklerin tandır sefasına ayıracak zamanları yoktu.

A. Kutlu

Ömrünün tek ve büyük oyunu bitmişti.

Tarık Buğra

 




Online Tercümeler size  powerd by google translate  altyapısı ile sunulmaktadır.

 
 


Türkçe


İngilizce



Sorgu

Tercümesi

Dilinden
Diline

volan

flywheel

Kız

Girl

deneme sınavı

trial exam

egemen

dominant

Engelli

Disabled

Boran okula neden gelmedi

Why didn't Boran come to school?

sigaram bitti.

I ran out of cigarettes.

çaresiz

helpless

kemik

bone

İyi arabalar

Good cars

otokrasi

autocracy

paraşüt

parachute

Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024

Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.
tercumesi.com bir nerededir.com sitesidir.